KİM NE DERSE DESİN AŞK İÇİN;
Kim ne derse desin.
Hangi büyük akademisyen, ünlü iş insanı, siyaset bilimci ne söylerse söylesin, hikaye.
Bu ne demek şimdi?
Gelecek öngörüsü ve buna bağlı gelecek stratejisi hatta stratejileri olmayan hiç bir görüş, rapor, fizibilite bilmem ne…
… hiç birinin kıymet-i harbiyesi yok kardeşim.
Çok mu yüksekten atıyorum?
Çok mu bilmiş bilmiş konuşuyorum?
Ufak atayım da civcivler de mi yesin?
Çok mu kendini beğenmiş biriyim?
EVET…
Elhamdulillah öngörüde bulunumuş ve hepsi gerçekleşmiş biri olarak konuşuyorum/yazıyorum.
Tabii ki başarım yalnızca Allah’tandır ve ben yalnızca ona tevekkül eder, ona dayanır ve ona sığınırım.
Allah’ın vermiş olduğu aklı ve kalbi kullanmaya çalışıyorum.
Hepsi bu;
Gerisi de hikaye…
Bak sevgili kardeşim;
‘PostCorona World’ dediğimiz şey
1- Yepyeni bir teknoloji
2- Yepyeni bir ekonomi
3- Yepyeni bir sosyoloji
4- Yepyeni bir psikoloji
5- Yepyeni bir siyaset
Kısacası yepyeni bir dünya.
İster kabullen ister yan gel yat.
Korona Sonrası Dünyanın,
İlk yıkıcı yeniliği, 5 G teknolojisi
İkinci yıkıcı yeniliği, Dijital Para
ve bu iki ana kolona dayalı olarak,
Üçüncü yıkıcı yeniliği, Yeşil Ekonomi
Dördüncü yıkıcı yeniliği, Dijital ticari sistem ve buna bağlı olarak yeni dijital ekonomik araçlar
Beşinci yıkıcı yeniliği, Sosyal Şirket
Altıncı yıkıcı yeniliği, Milli Gelirin daha adil bir paylaşım düzeni içeren ve ideolojik olmayan sol liberal devlet yapıları
Yedinci yıkıcı yeniliği, Plurilateral uluslararası birliktelikler
Sekizinci yıkıcı yeniliği, Dijital nanochipler ile iletişim
Dokuzuncu yıkıcı yeniliği, Nanochip/Nanobot teknolojisi ve tıp devrimi.
İlk defa 2015 yılında bugünleri yazmaya başladığımda bu deli ne uyduruyor demişlerdi benim için.
Delilik süperdir, onu da eklemem lazım.
Geçenlerde Clubhouse’da Dijital Para ile ilgili yaklaşık 20 kişinin katıldığı bir oturum açtık.
Oturumun konuşmacısı olan dostum bugün bana, ‘Yakında şirketlerinin ilk dijital parasını (kripto para) üreteceğini/çıkaracağını ve önce mikro ticarette kullanmaya başlayacaklarını’ söyledi.
Sonrasını da ben ekleyeyim; şirketin Dijital parasına yatırım yapanlar para değer kazandığında kazanacaklar. O şirketin ürün ve hizmetlerini şirketin dijital parası ile satın alabilecekler. Şirket de uluslararası ticari işlemlerde o dijital parayı exchange ettiğinde tadından yenmez.
Aynen dedi dostum.
Sonrası mı?
Fon yaratma, fon piyasalarının oluşması, regülasyonlarla düzenlenen dijital para borsaları legalizasyonu.
Dijital sosyo-politik-ekonomik düzen.
Ha sahi, yazımın başlığı ile bütün bunların ne alakası var peki?
Hiç…