KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mandeli: “Beklentimiz KKTC’nin bir an önce tanınması”.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “Uluslararası camiadan beklentimiz, geçtiğimiz eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda vurguladığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir an önce tanınması ve Kıbrıs Türk halkı üzerindeki haksız izolasyonların kaldırılması yönünde somut adımlar atmasıdır” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, “Uluslararası camiadan beklentimiz, geçtiğimiz eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda vurguladığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir an önce tanınması ve Kıbrıs Türk halkı üzerindeki haksız izolasyonların kaldırılması yönünde somut adımlar atmasıdır” dedi.
Mendeli, KKTC’nin 39’ncu kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, merhum Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın 15 Kasım 1983’te Kıbrıs Türk halkının meşru ve önüne geçilmesi imkansız istek ve iradesine tercüman olarak KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu tüm dünyaya ilan ettiğini hatırlattı. O gün Kıbrıs Türk halkının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ada üzerindeki vazgeçilmez haklarını teminat altına aldığını vurgulayan Mendeli, “Rum-Yunan ikilisinin yıllardır Kıbrıs Türk halkına uyguladığı insanlık dışı izolasyon politikalarına rağmen halkımız, çoğulcu demokrasisi, hukukun üstünlüğü ve sosyal adalet ilkelerine bağlı kalarak bölgede önemli barış, istikrar ve demokrasi merkezi olduğunu kanıtlamıştır” ifadelerini kullandı.
Anavatan Türkiye ile birlikte adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılabilmesi konusunda 1968 yılından bu yana devam eden tüm çözüm süreçlerinde yapıcı ve iyi niyetli tutum içerisinde olduklarını kaydeden Mendeli, “Buna karşın Rumlar, 1963 yılında silah zoruyla gasp ettikleri sözde ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek temsilcisi olarak uluslararası camia tarafından tanınmış olmanın rahatlığı içerisinde yönetimi ve zenginlikleri Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmakta isteksiz olmalarından dolayı, 50 yılı aşkındır devam eden müzakereler de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı ile azınlık olarak yaşamayı kabul etmeyeceğini, kendi yönetiminden, egemen eşitliğinden, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçemeyeceğini tüm dünyaya kanıtlamıştır” dedi.
“KKTC’nin bir an önce tanınmasını bekliyoruz”
Bugün hala Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin Rum-Yunan ikilisini şımartmayı sürdürdüğünü kaydeden Mendeli, şöyle devam etti:
“Fransızların yakın geçmişte Rumlara saldırı helikopterleri satmaları, Amerika’nın silah ambargosunu kaldırması ve Rum yönetimini eyaletler arası askeri işbirliği programına alması, geçtiğimiz aylarda papazlara silah eğitimi vermeleri yetmiyormuş gibi, şimdilerde Rum milletvekillerine atış talimleri yaptırmaları, Türkiye’deki binlerce kardeşimizi şehit eden PKK terör örgütünü açıkça desteklemeleri, Rumların Kıbrıs Adası ve bölgemizde istikrarı tehdit eden yegane unsur olduğunun en açık örnekleridir. Hal böyleyken uluslararası camianın Rum yönetiminin uzlaşmaz ve sürekli zamana oynama siyasetine prim tanıması, Kıbrıs Türk halkına yapılan büyük bir haksızlıktır. Uluslararası camiadan beklentimiz, geçtiğimiz eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda vurguladığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir an önce tanınması ve Kıbrıs Türk halkı üzerindeki haksız izolasyonların kaldırılması yönünde somut adımlar atmasıdır.”
“Tarihi güne özel bir anlam kattı”
KKTC’nin 39. yıl dönümünün kutlandığı bu günlerde ilk kez anayasal ismi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edilmesinin bu tarihi güne özel bir anlam kattığını da ifade eden Mendeli, “Bu bağlamda sürecin başarıyla sonuçlanmasında büyük rolü olan anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, özgürlük mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere vatanımız uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi, Kıbrıs Türk mücahitlerimizi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik kuvvetlerini şükran ve minnetle yad ederim” dedi.