BİLMEK LAZIM!
Feray Özdemir – Köşe Yazısı
Bazı insanlar sessiz yaşar, sessiz inşa eder, sessizce büyük izler bırakır…
Gürültüsüz, alkışsız, sahnesiz…
Bazen ise sessiz bir duruş, her şeyin önündedir.
Bugün size, belki duyduğunuz ama çoğunun farkına varmadığı bir duruştan bahsedeceğim.
Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’den…
Bir lider düşünün ki, geçirdiği ağır bir baypas ameliyatının ardından, tedavi masraflarını devlete yüklemeden, kendi cebinden ödüyor.
Kim bilir? Kaç kişi bunu duymuştur ya da hatırlıyordur?
Bir lider düşünün ki, tüm birikimini memleketine –Osmaniye’ye– bağışlıyor. Ve o bağışın üzerine, şehirde bir cami, bir kütüphane, şehit aileleri için taziye evi, bir sağlık merkezi, bir huzurevi ve halkın nefes alacağı parklar inşa ediliyor.
Sessiz, reklamsız, şovdan uzak…
İşin özü: Hizmet ve vefa.
Daha da ötesi var.
Nevşehir Hacı Bektaş ilçesinde tam 6 dönüm araziyi bağışlıyor. Ve üzerine, inançlara saygının, toplumsal barışın sembolü olan büyük bir külliye ve cem evi yaptırıyor.
Alevi’sine de, Sünni’sine de aynı ferasetle yaklaşan bir gönül insanı…
Evet, işte bu; görünmeyen ama hissedilen bir liderlik.
Namaz kılarken fotoğrafı çekilmek isteniyor.
“Ben kameralı namaz bilmiyorum,” diyor.
Ne kadar sade ama ne kadar sarsıcı bir cevap değil mi?
Bu, her şeyin bir izlenimden ibaret olmadığına dair derin bir hatırlatma.
Bir seçim öncesi Bursa Yeniköy’e gidiyor.
Halkla sohbet ederken muhtar, köydeki caminin tamamlanması için destek istiyor.
“Not alın,” diyor.
Ama yardım, seçim sonrasına kalıyor.
Seçim bitiyor, köyden düşük oy çıkıyor.
Ama Bahçeli sözünden dönmüyor.
Camiyi tamamlamak için hatırı sayılır miktarda maddi destek gönderiyor.
Soruyorlar:
“Neden seçim öncesi değil?”
Cevap net:
“Seçim öncesi verseydim, seçim rüşveti olurdu.”
İşte siyaset değil bu; bu ahlak, bu vicdan, bu duruş…
Bu memlekette ne yazık ki, böyle insanlar görülmez.
Kameranın önünde nutuk atanlar, ekranlarda vatan satanlar alkış alır da;
Halk için çalışanlar, hizmet edenler unutulur.
Ve daha acısı…
Bugün, ülkücü görünümlü çakalların kol gezdiği bir zeminde, bu değerli adamlık ölçülerini görmezden gelen, ciğeri beş para etmeyenlere methiyeler düzenler var.
Ben diyorum ki:
Bu ülkede gerçekleri konuşmadan, hakikati teslim etmeden, karakteri hatırlamadan helalleşme olmaz.
Önce hesaplaşacağız: Kimin ne yaptığı, kimin neye sessiz kaldığı, kimlerin omuzunda hangi yüklerin taşındığı ortaya çıkacak.
Sonrası mı?
Ancak o zaman helalleşme mümkün olur…
Bilmek lazım.
Fark etmek lazım.
Takdir etmek lazım.
Ve unutmamak lazım:
Adamlık, lafla değil, yaşanmışlıkla ölçülür.
Sen çok yaşa bilge insan, Devlet Bahçeli.
Gerçek liderlik, halkın gönlünde ve kalbinde yaşar. İyi ki varsınız.
Feray Özdemir
📧 Her türlü soru ve geri bildiriminiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz: guncellhaberajans@gmail.com