Ecevit sağ kolu olan, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’i ABD’ye yalvarmaya gönderir. İhsan Sabri Çağlayangil diyor ki;
“ilk kez ERBAKAN sayesinde Bakanlık zevkini tattım.” Bundan sonrasını İhsan Sabri Çağlayangil’den dinleyelim…
“Amerika’ya gittim, Başkan Jimmy Carter’dan 10 dakikalık bir randevu için 20 gün bekledim, nihayet randevu alabildim. Odasından içeri girdiğimde Carter, odasında elleri arkasında, ayakta ve camdan dışarı bakıyordu, selam verdim, dönüp bakmadı bile anlaşılan azarlanacaktım, bana yüzünü bile dönmedi ve ben cesaretimi toplayarak daha önce ezberlediğim kısa metni konuşmaya başladım ‘Sayın Carter malumunuz uyguladığınız ambargo ekonomik olarak bizleri son derce zor durumda bıraktı, bunun kaldırılmasını istiham ediyoruz, falan filan…’ Carter hiç oralı değil ve ben son derece tedirginim o sırada Carter’ın masasının üzerinde duran 10 kadar telefonun, kırmızı renkli olanı çaldı. Telefonun kırmızı renkli olması önemli bir hat olduğunu düşündürdü. Carter telefonu aldı, ahizeyi kulağına götürdü bir kaç saniye sonra yüzünde hayret ve endişe ifadesi belirdi. Telefonu kapadı ve bana doğru dönerek, ‘Sayın Çağlayangil böyle önemli bir konu ayak üstü konuşulmaz, isterseniz bunu akşam yemeğinde görüşelim’ dedi ve zoraki gülümsedi. Ben hemen anladım ki, bizim lehimizde ve bunların aleyhinde bir durum gelişmişti. Dedim ki ‘ne oldu sayın Carter demin hiç pas vermiyordun, beni adam yerine bile koymuyordun şimdi de akşam yemeğine davet ediyorsun.’ Carter dedi ki ‘sizin geçimsiz ortağınız Prof.Dr.Necmettin Erbakan ve arkadaşları bakanlar kuruluna baskı yaparak, ABD’nin Türkiye’deki tüm üslerine el koydular.’ Bir anda kendimi Carter’dan üstün gördüm. O ezik halimden hiç bir iz kalmamıştı. Göğsüm kabarmıştı.
İŞTE RAHMETLİ ERBAKAN BÖYLE BİR DEVLET ADAMIYDI.. ALLAH(CC) ERBAKAN’A RAHMET ETSİN….