Çok şeyimizi erteledik bu yıl.
Bir çok alışkanlığımızı kenara koyup, istemeyerek yenilerini edindik. Hayatımıza yeni yeni deyimler girdi. Bir sürü tıbbi terim öğrendik. Her akşam televizyon ekranlarından paylaşılan turkuaz renkli vaka tablosunu ilk zamanlar merakla bekleyip dikkatlice inceledik. Gün geçtikçe boş boş bakmaya başladık aynı tabloya. En zoru da sevdiklerimize doyasıya sarılamamak oldu. Coşkularımızı, hüzünlerimizi içimizde yaşadık. Yakınlarımız, sevdiklerimiz öldüler. Hiç de bize uygun olmayan şekilde uzaktan izlemek zorunda kaldık toprağa verilişlerini. Onlarca sağlık çalışanımız, yetişmiş insanlarımız, bizler için canından oldular. Olmaya da devam ediyorlar. Islerimiz güçlerimiz bozuldu. Her zamankinden daha çok düştük geçim derdine. Sevdiklerimize yetememek, yetiştirememek, aç kalma korkusu sardı. 6 ay kar altında yaşayıp kendi kendine yetebilen bizler, 2 günlük sokağa çıkma yasağı òncesi marketlere saldırdık. Son gününü yaşadığımız bu yıl, bütün dünyayı ayni anda silkeleyip kendine getirdi. Kısacası çok zor bir takvim yılı idi. Yarın yenisi başlıyor. Öncelikle hepinize sağlık diliyorum. Sevdiklerimize doya doya sarılıp, kalabalık keyifli sohbetler edebileceğimiz, mutlu, huzurlu günler geçirebilmeyi diliyorum. Herkesin evine ekmek götürebildiği, tencerelerin kaynadığı, babaların güven, annelerin sevgi koktuğu, çocukların gözlerinin içinin güldüğü günler diliyorum. Ülkem İnsanı’na selam ve sevgilerimle…
Mehmet Açık
GHA – Genel Yayın Yönetmeni