Alıntı
‘Sahipsiz kalan memleketin batması haktır,’
demiş ya şair. Doğru demiş.
Hayatın kendi içinde şaşmaz bir işleyişi var.
Siyasetçiler ve iş adamları göremez o işleyişi.
Onlar yaşadıkları zaman dilimine odaklanmıştır.
Din adamları da göremez, onlar da gerçek zamanın dışındadır.
. . .
Bütün medeniyetler dışarıdan gelen çoğu kez silahsız ve ama hep aç erkek kalabalıkları tarafından yıkıldı.
Gutiler Sümerleri yıktı.
Hititleri Frigler,
Frigleri Kimmerler
Roma nereye gittiğini bilmeden yürüyen barbarlar tarafından alt üst edildi.
Anadolu, Asya içlerinden gelen, bir kaç atlı erkek tarafından Türkleştirildi.
Tarık, Endülüs kıyılarına yedi bin adamla çıktı
Kolomb, Amerika’ya bir kaç yüz adamla…
. . .
Bu toprakların yeni sahipleri geliyor.
Hiç boşuna öfkelenip ‘bu topraklar kıyamete kadar Türk kalacaktır’ diye bağırma siyasetçi arkadaş.
Bu toprakların yüz sene daha Türk kalması imkan ve ihtimali yoktur.
Nüfus verileri ortada.
Türk ilk çağlarda başladığı yolculuğa devam etmekte ve batıya doğru azalarak, değişerek ilerlemektedir.
Onların terk ettiği topraklar başkalarının yurdu olmaktadır.
Ekmediğin toprak, tükettiğin su, kirlettiğin deniz, yok ettiğin orman başkalarının olacaktır.
. .
Günde 3000 Afgan, doğu sınırımızdan içeri giriyor.
Hiç birisi batı sınırımızdan dışarı çıkartılmıyor.
Geri de gönderilmiyorlar.
Ülkemiz sürekli yiyen ama boşaltım sistemi çalışmayan bir felçli gibi.
İçerideki sığınmacı, kaçak, kimliksiz sayısını bilen yok.
Çetele tutmaktan vazgeçeli çok oldu.
Ve her gün 3000 kişi daha geliyor.
. . .
Kim bu insanlar?
Neden başka bir ülkeye değil de bizim ülkemize yığılırlar?
Bir keçi ağılının etrafı bile çitle çevrili iken benim ülkemin sınırları neden bunca korunaksız.
Bulgaristan’a, Gürcistan’a girebilir misiniz böyle…
Kim bu insanlar?
Kaçı taliban, kaçı terörist, kaçı yardıma muhtaç, kaçı okuma yazma bilir, kaçı eğitimsiz…
Bu soruları soran yok.
. . .
Sezar’ın yaptığı yollardan geçti Got kavimleri.
Tarık, Vandalların evlerinde soluklandı,
Türk atlıları Anadoludaki rum şehirlerinde şehirli oldu.
Coğrafyalar kaba benzer,
İnsan toplulukları suya…
Kiminde su durur ve kokar, kiminde buhar olur uçar, kiminde çatlağından sızar, kiminde yenilenir, taşar.
. . .
Bu coğrafyanın yeni sahipleri bu insanlar.
Bir tek kurşun atmadan, bir tek silah sıkmadan yeni bir yurt ediniyorlar.
Bu toprakların gelecekteki sahiplerini testislerinde getiriyorlar.
. . .
Gelecekte bu toprakların sakinlerini sayarken Hititler, Frigler, Kimmerler, Traklar, Persler, Romalılar ve Türkler diyecekler.
. . .
Artık geri dönülemez.
Mehmet Açık