VAZGEÇMEYİN…
Yalnızsınız, kahve veya çayınızı yudumluyorsunuz ve derin düşüncelere dalıp gitmişsiniz…Şöyle geçmişe geri dönüp, hayatımdaki bazı şeyleri değiştirmek istiyorum diye kendinize hiç sordunuz mu? Sormaz olur muyum gazeteciyim, hemde defalarca dediğinizi duyar gibiyim. Onlarca yıldır aile veya kariyerinizle ilgili verdiğiniz kararlar, söylediğiniz veya söyleyemediğiniz sözler, yaptığınız veyahutta yapamadığınız şeyler, kalbini kırdığınız, maddi veya manevi olarak zor durumda bıraktığınız insanlar, kaçırdığınız fırsatlar, satın aldığınız veya almadığınız şeyler, say say bitmez…Ne kadar başarılı, güçlü, statü sahibi veya zengin olursanız olun geçmişi maalesef değiştiremiyorsunuz…İnsanın kalbini acıtan bir duygu olan pişmanlıktan bahsediyorum dostlarım…
Peki neden pişmanlık duyarız? Araştırmacılar en yaygın pişmanlık sebeplerinin şunlar olduğunu söylüyorlar:
* Keşke başkalarının benden beklediği hayatı değil de kendime uygun olan bir hayatı yaşama cesaretine sahip olsaydım. Tavsiyem, bugün yapabileceklerinizi yarına ertelemeyin, çünkü bazen, sonralar hiç gelmez…
* Keşke bu kadar çok fazla çalışmasaydım. Şunu unutmayın ki, ne kadar çok para kazandığınızı ileriki hayatınızda hatırlamayacaksınız ama sevdiğiniz insanlarla geçirdiğiniz zamanları ve onlarla olan anılarınızı her zaman hatırlayacaksınız, çünkü para gelir ve gider ama dostlarla paylaşılan anılar ömür boyu sürer…
* Keşke kendimi ve duygularımı ifade etme cesaretine sahip olabilseydim, sesiniz titrese bile doğruyu söylemekten çekinmeyin, çünkü içinize hapis ettiğiniz o bastırılmış duygular ileride daha kötü seçimlere ve sonuçlara yol açar…
* Keşke sevip ve saydığım arkadaşlarımla iletişim halinde olsaydım, değer verdiğiniz arkadaşlarınıza karşı nasıl hissettiğinizi açıklamaktan asla çekinmeyin…
* Keşke kendimle daha mutlu olsaydım ve kendime daha fazla zaman ayırabilseydim. Hayatımızın o kadar çoğunu başkalarını memnun ederek geçiriyoruz ki ,kendimizi listenin en son sırasına koyuyoruz. Tavsiyem, sizi en çok neyin mutlu ettiğini bulun ve ondan daha fazlasını yapın….
* Keşke değer verdiğim kişilere daha çok zaman ayırabilseydim. Tavsiyem, sevdiğiniz insanları ziyaret etmeye çalışın.Eğer imkanınız yoksa en azından onları telefonla arayarak hal ve hatırlarını sorun…
* Keşke beni sevenleri ve bana değer verenleri daha çok dikkate alsaydım. Birinin sizden yardım istememesi onun yardıma ihtiyaç duymadığı manasına gelmez…
* Keşke çocuklarımın bana en çok ihtiyaç duydukları zamanlarda daha çok yanlarında olsaydım. Çocuklarınıza vereceğiniz en büyük hediye kendi varlığınızdır…
* Keşke içgüdülerimi daha fazla dinleseydim. Biliyorsunuz ki içgüdülerinize güvenmek, kendinden emin olmanın bir parçasıdır…
* Keşke isteklerimi ve tutkularımı takip etseydim…
Peki pişmanlığın üstesinden gelmenin bir yolu var mı? Tabii ki her şeyi düzeltmenin imkanı yoktur ama en azından bazı şeyleri telafi etmek mümkündür. Birkaç şey sıralayayım size…
* Pişman olduğunuz şeyin gerçekliğini kabul edin. Hatalar bizim için. Geriye dönüp bunları değiştirmek mümkün değil ama eğer gerçeği kucaklar ve kabul edersek kendimizi daha iyi hissederiz…
* Kendinizi affetmeyi öğrenin. Haksızlık durumunda başkalarına gösterdiğiniz merhameti kendinize de göstermekten çekinmeyin…
* Telafi etmeyi öğrenin. Pişman olduğunuz şey bir başkasının kalbini gerçekten kırmışsa, sizde ondan içtenlikle özür dilemekten çekinmeyin…
* Geçmişi unutmaya çalışın. Yaptığınız hatalardan ve başarısızlıklarınızdan sürekli bahsetmeyin. Sizi üzen eylemleri hatırlatan her şeyi bırakın. Aynı olayı yeniden yaşamak ve pişmanlık verici olayları hatırlamak sefaletten başka bir şey getirmez. Unutmayın ki bugün, keşkelerle ziyan edilemeyecek kadar değerlidir…
* Pişman olduğunuz şeylerin tersini yapın…
Son olarak şunu söylemek istiyorum, geçmişi değiştiremeyiz. O zaman bizim yapacağımız; pişmanlığı, acı veren bir gazeteci olarak düşünün, ama en önemlisi de o gazetecinin verdiği tavsiyelerden dersler çıkarın, her zaman ve her koşulda yapabildiğinizin en iyisini yapın ve kendinizi yargılamaktan kaçının…
Mehmet Açık
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
