Biz Hataylıyız kimileri bizi Arap, kimileri Yahudi, kimileri Hristiyan, kimileri Ermeni, kimileri Kürt ve kimileri de Türk bilir. Ama bilmezler ki biz hepimiz Hataylıyız. Bize söylenene bakmayız biz bize benzer birlikte yaşarız.
Hataylıyız çünkü biz birlikte kardeşçe ve beraberce yüz yıllarca acılarımızı birlikte paylaşarak yaşadık yaşamaya devam edeceğiz. Kimin bize ne dediğinin bizim için bir önemi yok çünkü biz Arap, Türk, Kürt, Hristiyan ve Ermeni’de olsak biz hepimiz Hataylıyız.
Hataylıyız çeşitliliğimiz çoktur her birimiz birer çınar ağacının yer altındaki kökleri ve gövdesinin yer yüzünde olan özgür dallarıyız.
Hz. Musa’nın asasından oluştuğuna inanılan gövde çevresi 35 m yi bulan 1000 yaşındaki Musa Ağacıyız biz.
Hataylıyız çünkü kimsenin diline dinine rengine bakmadan birlikte yaşarız.
Biz Anadolu’nun M.Ö. 100.000 lere kadar uzanan en eski yerleşim merkezlerinden biriyiz.
İçinde İsa’nın havarilerinin mezarlarının bulunduğu Anadolu sınırları içerisinde inşa edilen ilk Habib-i Neccar Camisiyiz.
Biz de aşk çoktur Muhammed aşkı, İsa aşkı Musa aşkı hepsini birlikte yaşarız.
M.S. 29-40 yılları arasında İlimize tek dini inancı yaymak için gelen St. Pierre ve arkadaşları tarafından Hristiyanlar için yapılan, dünyanın ilk mağara kilisesi olan Aziz Petrus (St. Pierre) kilisesiyiz.
Antik çağların mühendislik mucizesi mağaralara oyularak yapılan Beşikli Kilise, kaya mezarları ve efsanevi iki bin yıl önce sadece insan emeğiyle Samandağ ovasını ve limanını sel ve taşkınlarda korumak amacıyla 1380 m. uzunluğunda, 7 m. yüksekliğinde, 6 m. genişliğinde ve 130 metre dağın içi oyularak oluşturulan bu boyutlarda yapılmış dünyanın ilk tüneli olduğu kabul edilen Titus- Vespasianus tüneliyiz.
Hataylıyız dedik ya tarih kalbimizde durur. Dünyanın ilk gece aydınlatılan caddesi olan tarihi Kurtuluş ( Herod) caddesinde yine biz varız. Biz tarihe geçmişiz ve geleceğiz
Bulunduğu bölgede güneyden kuzeye yani ters yönde özgürce akan Asi nehrinin suyuyuz biz.
Hristiyan inanışına göre Armagedon savaşının İslam din bilim inanışına göre de mehdinin zuhur edeceği “BÜYÜK KIYIM” anlamına gelen savasın başlayacağı yer olacağı söylenen Rohan düzlüklerine benzeyen Amik ovasıyız.
Ülkemizde tamamını Ermeni vatandaşlarımızın oluşturduğu ve huzur içinde yaşadığı tek köy olan Vakıflı Köyüyüz.
Unesco’dan gastronomi şehri unvanını kapmış gururumuz 600 çeşit yemeğimizin olduğu Hatay’ız.
Biz Hatay’ın nar ekşisi, içerisinde birçok hastalığa şifa veren defne sabunu, Amanos dağının kekiği, Musa dağı ve Akdeniz’iz.
Samandağ’ında Gadir-i Hum bayramı ve kesintisiz 14 km uzunluğuyla aşkların yaşandığı yürüyerek bitirilemeyen Türkiye’nin en uzun plajıyız.
Bir de bizim tatlımız var ki tatlılar aleminin Süpermen’i içeriği muhallebi, üstü dondurma ve kenarlara gül şurubu olan Haytalıyız ve biz kahveyi çay bardağında içeriz.
Antakya’da Künefe, Belen’de Belen tava, Reyhanlı’da tuzda tavuk, Kırıkhan’da ciğer en iyi şeyde Samandağ’ında Aşk Reçeliyiz.
Biz Harbiye’nin şelalesiyiz. (yeni adı Defne) Harbiye harbidir insanın ruhunu temizler
Biz 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol’da düşmana atılan milli mücadelenin ilk kurşunuyuz.
Binlerce yıldan bu yana buradayız. Ve binlerce yıl sonra biz yine burada olacağız…
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Açık