MERSİN, NEREYE SÜRÜKLENİYOR?
TRAFİKTE ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR!
MERSİN için alarm zilleri çalıyor!
Atatürk’ün “Mersinliler, Mersin’e sahip çıkınız!” sözü kimsenin dilinden düşmez, ancak MERSİN’e yapılan her şey, hangi parti belediye başkanlığında oturur olursa olsun, uzun yıllardan bu yana kentimizi hak ettiği “Akdeniz’in incisi” sıfatına uygun bir ruha ve bedene kavuşturmak amacından çok rantı merkeze alan bir düzenleme ve çalışma içinde bulunmaktadırlar. Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimleri, bu nedenle Mersin halkının yaşamının kolaylaşmasına göre değil, esas olarak değişik lobilerde örgütlü iş insanlarının gelecek hesaplarına göre yapılmaktadır.
Mersin, deniz ve dağın kucaklaştığı, içinden çay ve derelerin geçtiği ender kentlerden biridir. Ayrıca Akdeniz İlçesi dışında yeni bir kent de sayılabilir.
Yakın geçmişte bu özellikleri ve eski merkezi kent planı hiç hesaba katılmadan, aslında tamamen plansız olarak, el yordamı ve kişisel çıkarlar öne çıkarılarak, işin kolaylığı gözetilerek, kente bütünsel değil parça parça bakılmış ve ana yapıyı bozan eklemeler yapılmış, ana yapı bozulmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada;
Mersin’in köklü değişikliklere ihtiyacı ardır ve bu kentin sağlıklı geleceği için de kaçınılmazdır.
Bu nedenle elbette çok zor olanı göze alarak, Mersin’e sokaklardan ya da lüks ve pahalı plazalardan değil de yukarıdan bakarak işe başlamak zorundayız.
Mersin’i BÜTÜNSEL olarak göreceğiz.
Sadece mimarî olarak değil, her alanda yaşanabilir, işlevsel, okula, hastanelere, yakınlardaki Adana ve Silifke tarafına, işe, eşe dosta gitmenin de çok kolay olduğu bir kent yaratmak için coğrafi, meteorolojik özellikleri de göz önüne alarak estetik ve işlevsel bir tarz uygulamak, bunun için de coğrafyasını, deniz ve dağ arasındaki topografyayı, kentin yer altı yapısını, bitki örtüsünü, akan dere ve çayları, kenti kucaklayan geniş tarım alanlarını, limanını, balıkçı barınaklarını, Pazar yerlerini vb de göz önüne alarak sağlıklı, düzgün akan, geleceğe dönük sorunları da ele alan trafik sorununu radikal bir biçimde çözmeye çalışmadan, rantı merkeze alan hiç bir çalışmanın kentimize bir yararı olmayacağını bilmek zorundayız!
Bunun çok zor olduğu açıkça ortadadır!
Kent, dağıtılmıştır, toplamak, bütünsellik kazandırmak, ana planını Mersin’in insanların yaşadığı bir hayat alanı olduğunu unutmadan işe koyulmak, oy için değil Mersinli için bu yükün altına girebilecek güçlerin bir araya gelmesi zorunludur!
Bu, ayrıca bu işin altından kalkmak için devletin de işin bir ucundan tutması anlamına gelmektedir.
Değerli mimarımız Abdullah Yılmaz’ın kentimizin trafiği ile ilgili yazısını ders çıkarabiliriz düşüncesi ile paylaşıyorum.
GHA – Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet AÇIK