Muharrem İnce: “Devlet kurumlarını yok ettiler”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Yozgat’ta düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Yozgat’ta düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Muharrem İnce konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Gazetecilerin sorduğu “Memleket Partisi ülke genelinde seçime katılacak kadar teşkilatlanmasını tamamlamış mıdır? Yozgat’a daha önce de muhalefet yapan liderler gelmiştir. Güzel şeyler de anlatmıştır. Ama Yozgat’ı incelediğinizde gelişmede, kalkınmada, göçte en geri illerin başındadır. Genel siyasetin dışında illerin profillerini incelediniz mi? Yozgat’la ilgili bu konuda düşünceniz nedir?” sorusunu yanıtlayan İnce, şöyle konuştu:
6 ŞUBAT’TAN SONRA HER SEÇİME GİREBİLİYORUZ
“Yüksek Seçim Kurulu, ocak ayının başında seçime girecek partileri açıkladı bizim adımızı söylemedi. Normal biz 6 Şubat’tan itibaren seçime girme hakkını kazanıyoruz. Bir siyasi parti 41 ilde örgütlenmesini tamamlayıp aradan 6 ay geçmesi gerekiyor seçime girmesi için. Biz şu anda 58 ilde örgütlüyüz. 6 Şubat’tan sonra yeni bir açıklama olacak orada bizim de adımız zikredilecek. Mesela bu pazar seçim olsa giremiyoruz ama 6 Şubat’tan sonraki her seçime girebiliyoruz. Yozgat’ta çok yakında örgütümüzü kuracağız. Çok yakında kuracağımız için ön alıyoruz.
YOZGAT HAKKINI ALAMAMIŞ
Yozgat iktidara verdiği desteğin karşılığını alamayan bir kent. Belediye veriyor, milletvekili veriyor, her şeyi veriyor ama sürekli nüfus azalıyor. Nüfus neden azalır. Bir Yozgatlıya göre dünyanın en güzel yeri Yozgat’tır. Bir Trabzonluya göre dünyanın en güzel yeri Trabzon’dur. Herkes doğup büyüdüğü yer özler. Bir Yozgatlı neden terk eder memleketini geçinemediği için. Başka neden terk etsin. Demek ki Yozgatlı iktidara 20 yıldır her şeyi vermiş ama hakkını alamamış. Onun için Yozgatlıdan istediğimiz bu iktidarı da bu muhalefeti de göndermesi.”
Gazetecilerin “Özelleştirmeler, yap iş devret modelleri var? Bu hükümetten sonra gelen hükümetlerin başına dert olacak konular. Bunlara çözümünüz var mı?” sorusunu yanıtlayan İnce:
TEKEL OLAN KURUMLAR ÖZELLEŞTİRİLMEZ
“Bizim Anayasa’mızda özelleştirme de vardır; devletleştirme de var. Özelleştirme ne için yapılır önce buna bakalım. Özelleştirme o sektörü rekabete açmak için yapılır. Tekel olan kurumlar özelleştirilmez. Yani sadece devletin elinde olan bir kurum özel sektörün insafına bırakılamaz. O sektörde çok sayıda firma varsa rekabet ortamı için özelleştirebilirsin. Ama sadece devletin elinde olan bir iş özelleştirilmez. Devlet yine de insaflıdır ama özel sektörün insafına o sektörü terk edemezsin. Dolayısıyla 70 milyar dolar civarında özelleştirme yaptılar. Pek çoğu yanlış yapılan işler.
Bakın bir Yozgatlı buradan İstanbul’a Avrupa yakasına gitse 3 tane köprüden geçebilir. Fatih Sultan Mehmet, Boğaziçi ve Yavuz Selim Köprüsü. İlk köprü bugün 15 Temmuz Şehitler Köprüsü eski adıyla Boğaziçi köprüsü Demirel’in yaptığı köprü; ikincisi Özal’ın yaptığı Fatih Sultan Mehmet, üçüncüsü Erdoğan’ın yaptığı köprü. Arada 15 kat fark varsa biri 10 lirayken biri 100 liraysa bu sorgulanmayacak mı? Bunları Allah’ın izni milletin de isteğiyle iktidar olduğumuzda yeniden masaya yatıracağız. Neden Demirel’in ki 10 lirada senin ki 100 lira diye soracağız.”
Gazetecilerin , “Türkiye’de devlet planlama teşkilatı kapatıldı. Bu ülkenin son derece önemli bir kurumuydu. Bununla ilgili fikriniz nedir?” sorusuna İnce şu şekilde yanı verdi.
DEVLET KURUMLARINI YOK ETTİLER
“Devletin kurumlarını yok ettiler, geleneklerini çökerttiler. Sadece DPT gibi kurumlar değil, bazı gelenekleri de vardı onlar da çöktü. Örneğin bu ülkede kriz anlarında ülkenin cumhurbaşkanı milletin birliğini temsil ederdi yuvarlak masanın etrafında tüm parti başkanlarıyla krizi konuşurdu tartışırdı. Bunlar olmuyor artık. Cumhurbaşkanının partililiği devletin önünde geçti. Benim çocukluğumda ‘plan mı pilav mı?’ diye tartışmalar yapıldı. Planı savunanlar vardı. Pilavı savunanlar vardı. Ama kimse kusura bakmasın planı savunanlar haklıydı. Çünkü plan olmazsa bir süre sonra pilav olmayacaktı. Bugün olduğu gibi. Plan olmazsa bir süre sonra pilavı kaybedersiniz.
AHLAKİ DEVLET DÜZENİNİ YENİDEN KURACAĞIZ
DPT bu ülkeye gerekliydi. Sadece DPT değil, TÜİK. Yatırımların nasıl yapılacağını ön görebilmek için TÜİK gibi bir kuruma ihtiyaç vardı. Bugün TÜİK, inanılmayan güvenilmeyen bir kurum. Dolayısıyla DPT başta olmak üzere, TÜİK, Merkez Bankası, ÖSYM gibi kurumları yeniden güvenilir hale getirmeliyiz. Ben üniversite sınavına girerken, herkes ÖSYM’ye güveniyordu. Adildir, sınavlar doğru yapılır. Bu iktidar gelene kadar Türkiye’de ÖSYM’de soru çalınacağı, birilerine soru verileceği kimsenin aklına gelmezdi. Türkiye’de ÖSYM’de soru çalınacağı birilerine soru verileceği konuşulan bir konu değildi. Çünkü Altan Gürel rahmetli ÖSYM’yi öyle düzgün kurmuştu ki bozamıyorlar ama devletin birçok kurumunda olduğu gibi ÖSYM’sini de bozdular. TÜİK’i yandaş kurum haline getirdiler, TRT’si borazan oldu. Bu devletteki ahlaki düzeni yeniden kuracağız.
AĞIRLIĞI YOK
Devletin valileri vardı. Şimdi valiler il başkanı, devlet adamı yok. Deve dışı gibi valiler vardı. Deve dışı gibi bakanlar vardı. Ağırlıkları vardı bakanların, şimdi hepsi birer sekreter; adını bile bilmiyor millet. Bir iki tanesini tanıyorlar o kadar. Çünkü bir ağırlıkları yok. Ağzını açtıklarından Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla orman söndürmeye geldik. Cumhurbaşkanı talimat vermese orman söndürmeyecek. Ağzını açtıklarında muhalefette bunda nasibini aldı aynı birbirlerine benziyorlar. Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan nasibini alıyor. Muhalefet milletvekilleri de bir yere gidiyor. Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla buraya geldik. Ya genel başkan talimat vermese gitmeyecek misin?
SİYASİ PARTİLER KANUNU’NU DEĞİŞTİRMELİYİZ
Türkiye’yi özgürleştirmenin yolu milletvekillerini özgürleştirmekten geçiyor. Kesin milletvekillerinin özgür olmadığı bir ortamda Türkiye özgürleşemez. Onun için Siyasi Partiler kanunu değiştirmeliyiz. Siyasi Partiler Kanunu’nu mutlaka değişmeliyiz. Genel başkan diktatörlüğüne son vermek istiyoruz. Mesela yine bir başka konu bu aralar çok gündemde olduğu için söylüyorum. Şu hazine yardımı meselesi 645 milyon lira 2022 ya bu fukaralık ortamında, bu kriz, buhran ortamında siyasi partiler hazine yardımı almasınlar. Bak bizde hazine yardımı yok. Dayanışma var, imece! Bu parayı öğrencilere verelim, üniversite öğrencilerine. Bir de seçim olursa 2022’de 1, 9 milyar lira alacak siyasi partiler 1,9 milyar. vay vay paraya bak”
SİSTEM TARTIŞMALARI
“Memleket Partisi düşüncesinde Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sistemiyle devam etmek mi vardır; yoksa çok partili tekrar parlamenter sisteme dönmek mi vardır” sorusunu da yanıtlayan İnce, “Bakın şimdi adına takılıyoruz. Önemli olan bir, yargı bağımsızlığı olacak mı? Kuvvetler ayrılığı olacak mı? Tabii ki ben dönmek isterim. Bizim amacımız güçlü bir başbakan olsun, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsun, bağımsız bir yargı olsun amacımız bu. Ama Türkiye’de işin özünü tartışmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye dünyada bir sistem yok, bizde var. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir sistemde yok o da bizde söyleniyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diyenler şunu yapmıyorlar hiç bir zaman mesela Siyasi Partiler Kanunu, konuşmuyorlar. Hiç konuşmuyorlar. Ön seçim olsun mesela bunu hiç konuşmuyorlar. Amacımız güçlü bir başbakan, tarafsız bir cumhurbaşkanı, bağımsız bir yargı bunu yapabilmek içinde milletvekili çoğunluğunu almak lazım parlamentoda, bunlar olacak mı onu da göreceğiz.”
Hibya Haber Ajansı