Hayata Nasıl Bakarsan, Öyle Görürsün
Hayat, herkes için aynı şekilde akar; aynı güneş doğar, aynı ay batarken, aynı rüzgar eser. Ancak hayatı nasıl gördüğümüz, onu nasıl hissettiğimiz, nasıl yaşadığımız aslında farkı yaratır. Çünkü hayat, dışarıdan bakıldığında bir dizi olay ve durumdan ibaret olabilir, fakat iç dünyamızda onu nasıl anlamlandırdığımız, ona nasıl değer verdiğimiz bambaşka bir yola sürükler bizi.
Güzellik, Gözle Görülmeyen, Yürekle Hissedilendir
Bazen bir gülümsediğimizde ya da birinin gülüşünü duyduğumuzda, hayatın en değerli anlarını keşfederiz. Güzellik, çoğu zaman gözle değil, yürekle hissedilir. Birçok insan, hayatın yükünü taşırken, birçoğu da her anın içinde saklı küçük mucizeleri görmeyi başarır. Kimisi karanlıkta kaybolur, kimisi ise ışığın yansımasını fark eder. İşte, hayatı güzelleştiren, farkındalıkla bakabilmektir.
Sevgi, Hayatın Işığıdır
Hayat, sevgiyi anlamasını bilene güzeldir. Çünkü sevgi, insanın ruhunu aydınlatan en büyük ışıktır. Sevgi, bir çocuğun saf kahkahasında, bir dostun içten bakışlarında, ya da sadece “iyi ki varsın” demekte saklıdır. Sevgiyi içten hissedebilen insanlar, en zor zamanlarda bile hayatın anlamını bulabilirler. Bir insanın kalbine dokunan en güzel şey, ona değerli olduğunu hissettirmektir.
Küçük Anlar, Büyük Mutluluklar Yaratır
Hayat, küçük şeylerle mutlu olmasını bilene güzeldir. Çoğu zaman mutluluğu büyük zaferlerde ararız; ama o mutluluk, bazen en basit anlarda gizlidir. Bir bardak sıcak çay, bir dostun hatırlaması, pencereden esen hafif bir rüzgar… İşte bu anlarda mutluluğu bulabilenler, hayatı gerçekten yaşamış olurlar. Gerçek anlamda mutlu olmak, sahip olduklarımızla mutlu olmayı öğrenmekle başlar.
Anı Yaşa, Geçmişin ve Geleceğin Gölgesinde Kaybolma
Hayat, anın değerini bilene güzeldir. Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin belirsizlikleri, insanı yorar. Oysa en kıymetli zaman, tam da şu andır. Anı yaşamak, her saniyesini hissederek hayatı doya doya yaşamak, gerçek anlamda özgürleşmektir. İnsan, anı yaşadığında hayatın gerçek zenginliğine ulaşır.
Paylaşmak, Zenginliğin Gerçek Tanımıdır
Hayat, paylaşmasını bilene güzeldir. İnsanlar, sahip olduklarını sadece kendilerine saklamak yerine, sevinçlerini ve dertlerini paylaşarak daha da zenginleşirler. Bir tebessüm, bir dostane dokunuş, bir güzel söz… Bunlar, dünyada sahip olunabilecek en değerli hediyelerdir. Zenginlik, sahip olduklarımızla değil, onlara değer verenlerle paylaşabilmemizle ölçülür.
Dostluk, Hayatın En Büyük Armağanıdır
Hayat, dostluk kurmasını bilene güzeldir. Gerçek dostlar, zor zamanlarda yanımızda olanlardır. Birlikte gülmek, birlikte hatıralar biriktirmek hayatın en değerli armağanlarındandır. İyi bir dost, hayatın yükünü hafifletir, karanlıkta bir ışık gibi yol gösterir. Dostluk, sadece eğlencede değil, aynı zamanda zorluklarda da büyür.
Gülümsemek, İç Dünyamızın Işığıdır
Hayat, içten gülebilene güzeldir. Samimi bir gülümseme, en karanlık ruhlara bile şifa verir. Gülümsemek, sadece bir dışa yansıyan ifade değil, aynı zamanda iç dünyamızın ışığıdır. Hayatın ne kadar zor olduğuna bakmaksızın, gülümseyebilmek, insanın içsel gücünü gösterir.
Huzuru İçinde Bulabilene Hayat Güzeldir
Son olarak, hayat, saygı ve huzuru yakalayabilene güzeldir. Huzur dışarıda değil, insanın içindedir. Kendisiyle barışık olan bir insan, çevresine de huzur ve sevgi yayar. Gerçek huzuru bulmak, dış koşullar değil, iç denge ile mümkündür.
Hayata Güzellik Katmak İçin Ne Yapmalıyız?
Hayat, aynı yollar, aynı gökyüzü, aynı mevsimler üzerinden geçiyor. Ama o yolları nasıl yürüdüğümüz, o gökyüzüne nasıl baktığımız ve o mevsimleri nasıl hissettiğimiz tamamen bizim seçimlerimize bağlı. Hayata bakış açımızı değiştirdiğimizde, hayat da bizlere aynı güzellikleri yansıtır. Ne olursa olsun, hayata güzel bakarak, hayatı daha güzel yaşamak elimizdedir.
Hayat, ona nasıl baktığımıza göre şekillenir. Herkes için aynı dünyada farklı yaşamlar vardır, fakat hayatı nasıl yaşadığımız ve ona nasıl değer verdiğimiz, bizim içsel yolculuğumuzun yansımasıdır.
Saygılarımla,Mehmet Açık