Narin cinayeti davasında sanıklara verilen cezaların gerekçesi, mahkemenin hazırlayacağı gerekçeli kararda detaylı şekilde açıklanacak. Bu karar, istinaf ve temyiz süreçlerinden geçtikten sonra kesinleşecek. Mahkeme, önüne getirilen delilleri ve kendi elde ettiği bulguları değerlendirerek bir sonuca vardı. Ancak, öldürme suçunun hangi saik veya amaçla işlendiğini her olayda net bir şekilde belirlemek mümkün olmayabiliyor.
Suçun Saikleri ve Ceza Süreci
Mahkeme, öldürme suçunun “töre saikiyle” ya da “başka bir suçu gizlemek amacıyla” işlenip işlenmediğini araştırdı. Ancak saiklerin kesin olarak tespit edilememesi, cezalandırma sürecine engel teşkil etmiyor. Kararın kesinleşmesi ve olayın arka planının tam anlamıyla ortaya çıkması için devam eden soruşturma ve yargı süreçleri bekleniyor.
Soruşturma Sürecindeki Eksiklikler
Davayla ilgili soruşturma sürecinde, gizliliğin ihlal edilmesi ve bilgi-belge sızdırılması gibi ciddi sorunlar yaşandığı vurgulandı. Bu durum, delil karartma ve olayın üstünün örtülmesi gibi girişimlere zemin hazırladı. Hukukun etkin işleyebilmesi için, bu tür aksaklıkların giderilmesi ve soruşturma süreçlerinin daha etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiği ifade ediliyor.
Kadına Yönelik Şiddet ve Hukuk Devleti İhtiyacı
Narin cinayeti, kadına yönelik şiddetin en acı örneklerinden biri olarak gündemde. Mevcut yasaların etkin uygulanmadığı, İstanbul Sözleşmesi gibi kadını koruyan uluslararası sözleşmelerden çıkıldığı bir dönemde, bu tür olayların artış gösterdiği gözlemleniyor. Cinayetin ardından yaşananlar, çocukların ve kadınların maruz kaldığı şiddetin Türkiye genelinde nasıl derin bir sorun haline geldiğini bir kez daha ortaya koydu.
Şiddete Karşı Acil Çözümler
Şiddetle mücadelede, hukukun üstünlüğünün ve hukuk devletinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Çocukları ve kadınları korumak için:
• Koruyucu ve risk önleyici sistemlerin acilen hayata geçirilmesi,
• Şiddeti önleyecek politikaların etkin şekilde uygulanması,
• Hukukun işlevselliğinin artırılması gerekliliği bir kez daha gündeme geldi.
Türkiye’nin, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü merkeze alarak toplumsal şiddetle mücadele politikalarını yeniden ele alması gerekiyor.
Narin’in ve diğer şiddet mağdurlarının hatırası, bu mücadeleye ilham kaynağı olmalıdır.
(Mehmet Açık : GHA)