İŞ HAYATIM- BİR ÖMÜR VE AİLENİN ÖNEMİ
10 yaşımda Ankara İskitler de çeşitli gıda üretimleri yapan Bursa Pazarı Fabrikasında kahvaltılık kutu ürünlere tarih etiketi basarak iş hayatıma başladım. Sınıf arkadaşım Ayşe’nin annesi aynı fabrikanın yoğurt bölümünde işçiydi. Bize göz kulak oluyordu.
Sonraki yıllarda da boyumuzdan büyük çilek kasalarını orda çalışan işçi kadınlardan rica ederek önümüze getirtip, çilekleri ayıklayıp, tekrar makinaya götürtmek suretiyle çalışmaya devam ettik. Parça başı güzel de ücret alıyorduk. Küçüktük. Ama kimse de zorlamadı çalışalım diye. Aldığımız parayı bekleyen de olmadı. O parayı biriktirip okul başında defterlerimi ve bir önceki seneye göre değişen kitaplarımı aldığımda annemin yüzündeki sevinci görmek bütün hediyelerden daha güzeldi. Bir de kendisine hediye aldığımda “Siz okuyun adam olun, bana ondan güzel hediye yok” diyen sözlerini işitmek gibisi yoktu.
Ticaret Lisesi 1. Sınıfı bitirmeden muhasebe stajı için mesleki matematik öğretmenimin ek olarak çalıştığı iş yerine teklif edildim. Koskoca okulda bir tek ben. Kesintisiz iş hayatim da işte o zaman başladı. 89 yılının mayıs ayında. Henüz 15 yaşım bitmemişti bile. Asgari ücretin 3 te biri maaş.
Maaşımı alır almaz aylık abonman otobüs kartımı alırdım. Sonra ihtiyaç birkaç kıyafet ve kalan da olur onu da biriktirirdim. Halen daha harcayacağımı harcar bir kısmını da biriktiririm maaşımın.
Bugün kuzenimin kızına 33 yıldır çalışma hayatında olduğumu söylerken, daha daha eski, daha da çocuk yaştaki çalışmalarımı söylemeyi unuttuğumu fark ettim. Artı 5 yıl daha. Yani neredeyse yaşımla yakın iş hayatim varmış ve şaşırdım da kendime. Küçücük bir kız çocuğu çalışıyor ve para kazanıyordu. Bununla da kalmıyor kazandıklarını belli bir program dahilinde harcıyor ve birikim de yapıyordu.
Bir de şimdikilere bakıyorum. Beklenti de yok gençlerden belki ama arada da çok büyük bir fark var.!
Bugün kamusalda yönetici vasfı ile çalışıyorsam, o zamanların azim ve kararlılığından, ailenin gerekleri ve aile büyüğünün desteğinden geliyor. Bunu da adım gibi biliyorum.
Diyeceğim o ki herkese toplumun verdiği roller yanında kişinin kendine biçtiği roller de var. Olanak sağlanırsa ummadığınız kadar güzel neticelere başlangıç olabiliyor.
Mutluyduk. Mutluyuz. Şükür her halimize şükür her anımıza.