Doğa her yıl büyük bir sabırla bekler; toprak baharın ilk ışıklarıyla uyanmayı, dallar yeniden tomurcuklanmayı, sular coşkuyla akmayı özler.
Nevruz, yalnızca mevsimlerin değişimi değil, bu büyük uyanışın, yeniden doğuşun ve kardeşliğin bayramıdır. Kışın yüzü geride kalırken, içimizde de yeni başlangıçların kıvılcımı yanar. Nevruz, hem doğanın hem de insan ruhunun bahara kavuştuğu andır.
Türk dünyasında Nevruz, binlerce yıllık bir kültürel mirasın en parlak halkalarından biridir. Orta Asya bozkırlarından Anadolu’ya, Kafkaslardan Balkanlara uzanan geniş bir coğrafyada, aynı coşku ve birlik ruhuyla kutlanır. Bu bayram, geçmişten günümüze uzanan güçlü bir köprüdür. Macarlar da Atilla’nın torunları olarak bu bayramı kendi köklü gelenekleriyle yaşatır. Nevruz, ortak tarihimizin, kültürümüzün ve kardeşliğimizin yaşayan kanıtıdır.
Ateşin üzerinden atlamak, olumsuzluklardan arınmanın; yeşeren toprağa dokunmak, umudu büyütmenin simgesidir. Eski Türklerden günümüze gelen bu ritüeller, Nevruz’un yalnızca bir bayram olmadığını, aynı zamanda yenilenme ve arınma bilincinin de bir yansıması olduğunu gösterir. Nevruz, insanın hem doğayla hem de kendi iç dünyasıyla barıştığı gündür.
Ancak Nevruz yalnızca geçmişi yad etmek değildir, aynı zamanda geleceğe verilen bir sözdür. Birlikte güçlüyüz, birlikte varız, birlikte yarınları kuracağız. Bugün kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz, dostluk sofralarında aynı duaya el açtığımız, aynı türkülerle sevindiğimiz gündür. Nevruz’un bereketi, sevginin ve dayanışmanın ışığını her gönülde yaksın.
Tüm Türk dünyasına kutlu olsun!
Nihal Taş
📧 Her türlü soru ve geri bildiriminiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz: guncellhaberajans@gmail.com