ŞU ANKİ OLAYLARIN PERDE ARKASI
İsrail’in saldırıları ve Filistin…
Size gerçek olayı anlatayım mı?…
“Meslek hayatımın önemli dönüm noktalarındandır Filistin görevlerim.”
Çalışırken gerçekten nefes aldığımı hissettiğim ve her defasında gitmek için can attığım yegane yerlerdendir. Bugün orada olmak için nelerden vazgeçebileceğimin tarifi yok. Fakat yine de onlarca defa o topraklara gidişim, her defasında haftalarca, aylarca orada kalışlarım bana hep aynı şeyleri yaşattı. Sadece İsrail yönetimi tarafından değil, Filistin yönetimi tarafından da aynı tablo. Filistin’de Arap yönetimleri (El-Fetih ve Hamas) arasında müthiş bir rant kavgası, İsrail yönetimlerinde ise sağ kesimden daha fazla oy alma savaşı var yine…
Netanyahu son seçimleri kazanamadı ve aşırı sağcılarla ittifak yapmak zorunda…
Bir yaranma çabasında şu an. Hamas-El Fetih yapılan yardımlarla gelen paranın kimin arasında nasıl bölüneceği derdinde. İkisi de diğerine “ben daha güçlüyüm”ü ispat uğraşısında.
Olan hem Filistin hem de İsrail halkına oluyor. İsrail yönetiminin Filistin halkına yaptığı zulmü dindar Yahudi kesim olan Hasidikler her fırsatta ağır eleştiriyor. Öyle ki bu Yahudiler, “bizim dinimize göre toprak sahibi olmak diye bir şey yok, burası Filistinlilerin” diyorlar. İsrail’deki kiliseler de daha dün kendi yönetimlerine “durun” çağrısı yaptılar. Bütün bu olanlar İsrailli ve Filistinli siyasetçilerin eseri.. Yaşanan tablo hiç değişmedi. İsrailli siyasetçilerin zulmü aynı ölçüde. Gazze’ye ilk gittiğimde ise Filistinliler beni Amerikalı zannedip linç etmek istediler ve beni onların elinden yine Filistinli bir binbaşı kurtardı. Özet şu; pek çok Filistinli ve İsrailli dostum var. Pek çoğu halktan. Her iki taraf da kendi siyasetçilerinden nefret ediyor çünkü kalkan olarak kullanılıyorlar. Yöneticilerin politika sahnesindeki tek dertleri para ve şov. Her iki tarafın da sivil, çocuk, kadın, hatta din umurlarında değil. O yüzden, karı koca arasındaki kavgaya karışmak gibi şu anki durum. Oradaki halklara nasıl yardım eli uzatılmalı, işte o planlanmalı.