Siyasetçiler neden yalan konuşuyor ?
Siyaset veya politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır.
Yunan düşünür Aristoteles “siyaseti en üstün bilim dalı olarak adlandırmış ve siyaset insanların kendi hayatlarını iyileştirmek, iyi bir toplum yaratmak amacıyla gerçekleştirilen bir faaliyettir demiştir.
Yine
Cavit Orhan Tütengil, konuyla ilgili olarak, elli iki sene önceki yapılan yanlış siyaseti gördüğü için şunları yazmıştı.
‘Siyaset ile ahlak arasındaki bağdaşmayı kuramayanların çok defa yaptıkları gibi, kusuru kendilerinde arayacakları yerde, siyasette, onun kirli ve kötü bir şey olduğunda aramalarıdır.
Böyle bir görüş, sahibini çıkmazdan kurtarsa da, temize çıkarmaz.
Çünkü siyasetin amaçlarından biri de belirli bir ahlak düzeninin kurulması veya devam ettirilmesidir.’
Cumhuriyet kurulduğundan beri
Her gelen iktidar partilerinin hep aynı söylemi vardı .
Halka Hizmet . Türkiye’ye hizmet .
X ve Y kuşakları diye adlandırılan jenerasyon bu hizmetleri nekadar aldı onlara bir sormak gerekiyor .
ULU önder Atatürk’ün ilkelerinden biri olan
“Devletçilik”
hem ekonomik hem de sosyal ve toplumsal açıdan pek çok sorumluluğu üstlenen en önemli ilkelerden biridir.
Türkiye’nin en kısa zamanda kalkınması, özellikle hızlı şekilde şimdiye kadar yapamadığı tüm ekonomik yatırımları gerçekleştirebilmesi amaçlı, Atatürk’ün Devletçilik ilkesinin prensiplerini taşımaktadır.
Devletçilik özel sektörü de önemser ve onu yüceltir , güçlendirir.
Şimdi geriye bir dönüp bakalım tekrar.
Atatürk’ün bu ekonomik gelişim ilkesini hangi hükümet bugüne kadar nekadar yerine getirmiştir
Malesef bu DEVLETÇİLİK anlayışını hiç bir iktidar parti tüzüklerine ilke edinmeyip türkiye’nin tam 70 yılını çalmıştır.
Maalesef liderler, Devletçilik anlayışını tam olarak yerine getirebilselerdi bugün bizlerde , doların yükselmesiyle, market zamlarının artması ile uğraşmaz ,güçlü bir devlet olarak bayrak yarışını bir sonraki iktidarlara bırakarak ,muhassir medeniyetlerin üzerinde bir devlet olurduk.
Çok imrendiğiniz ve 60 yıl önce ülkesinin yokluğundan, eziyetinden bıkıp Türkiye’yi terk ederek avrupaya göçmesine vesile olduğumuz gurbet ellerde türlü türlü eziyetler çeken vatandaşların haklarından da asla kurtulamayız .
100 yıl öncesinden buyana güçlü devletlerin, kendi içenlerinde arı gibi çalışarak, doğru politikalarla ülkelerine yatırımlar yaparak, teknolojilerini güçlendirerek bugün ki büyük güçlü ekonomilerine ulaşırlarken, türkiye’de ise yap boz hükümetleri ile insanları ayrıştıran birbirine düşman eden sağ sol ideolojisi ile birlikte kurulan hükumetlere habire yapılan veya yapılmaya çalışılan darbeler vardı.
Gerek iç ve dış güçlerin,gerek askeriyenin baskıları , ile Y ve X kuşağı yağ ,
benzin,
ekmek kuyruklarında, üzerine kara bulutlar çökmüş bir gök kubbenin altında yaşamaya çalışıyorlardı.
Bunun yanında ,
seçim zamanlarında Siyasetçiler halktan oy alabilmek için attıkları palavralarla ,ev , araba, anahtar, vaatlerinde bulunarak ,iktidara geldiklerinde de söylemlerini unutarak “Dün dündür bugün bugündür” diyerek halka kemer sıkmalarını öneriyorlardı.
Ünlü filozof Platon, siyasetçilere halkın yararı için yalan söylemeyebilirler demiştir.
Ama bizimkiler halkın değil, siyonistlerin yararlarına yalanlar atmışlar , onlara hizmet etmişlerdir.
Burada siyaset sanat olmaktan çıkıyor,adeta yalan sanatına giriyordu .
Biz boşuna siyaseti suçlamayalım,Doğru siyaset yapmak çok zor ülkemizde, siyasetçilerdir yalan konuşan.
Ayni zamanda geçmişte, devlet ve halk için Yaptıkları doğru dürüst bir hizmet de yoktu .
halk kendi işini kendi kurmuş ,bağ bahçesinde çalışıp ,üretip geçimini sağlıyordu .
Onlarsa kendi aralarında danışıklı dövüşler yaparak Ülkeyi soyuyordu.
Ozamanlar birde memur kesimi vardı,
Benim köyümde ki ilkokul öğretmenimden bilirim,
zar zor geçinerek, hafta sonlarında pazarlarda köyünden getirdiği ürünleri satarak ek gelir elde ediyordu.
Ahhhh ahhh… nerde o güzel günler diye şimdi arayanlar varmış.
Keşke o günleri bugünkü müsrifci
Z kuşağı dedikleri gençlerin ,( ben onlara Zevk kuşağı diyorum,) görmelerini çok isterdim …
2021 yılındayız, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bugün ki siyasete bakıyorum da, Değişen çok hizmetler var ama değişen siyasetçileri göremiyorum.
Geçmişlerinin günahlarını çıkartmak için kapı kapı dolaşarak helallik isteyenler mi dersin ,
Herşey daha iyi olacak diyerek, pkk ve faiz lobisi ile birlikte iş birliği yapanlar mı dersin.
Türkiye’de ki yatırımların durması için halka algı operasyonları yapanlar mı dersin .
Meydanlara çıkmışlar ülkenin ve milletin bu zor günlerinde birlik beraber olmak yerine, birbirlerinin ve Türkiye’nin mezarını kazmakla meşguller.
Olan yine biz vatandaşlara oluyor marketlerden 5 tl lik sıvı yağı 130 tl ye alıyoruz. ..
Buradan siyasi liderlere çağrım var.
“Önce devletin , sonra milletin yararına siyaset yapın artık.
Lütfen ekranlardan bir süre uzaklaşın ki ekonomi de rahatlasın halk da rahatlasın…..
Sizleri izlemek yerine komedi filmleri izlemeyi yeğlerim. En azından keyfimiz yerine geliyor..
Nihal Taş
GHA – İstihbarat Servisi
