Şehir Hastaneleri ve Bitmeyen İddialar: Bıçak Parası Gerçeği
Mehmet Açık
Şehir hastaneleriyle ilgili tartışmalar ve iddialar bitmek bilmiyor. Bu kez gündemde “bıçak parası” iddiaları var.
Aslında kamu hastanelerinde vurgun, hırsızlık, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi konular artık kimseyi şaşırtmıyor. Öyle bir noktaya geldik ki duyduğumuz hiçbir şeye “Yok artık, bu kadarı da olmaz!” diyemiyoruz. Çünkü bozuk düzenin içinde sağlam çark olmuyor.
İddia Büyük: 20 Bin Lira Bıçak Parası
İddialara göre, Bursa Şehir Hastanesi’nde çalışan bir genel cerrahi uzmanı, hemoroid ameliyatı için hastasından 20 bin lira istemiş. Hasta, bu parayı verdikten sonra ameliyatını olmuş ancak ardından ilgili hekimi Emniyet Müdürlüğü’ne şikayet etmiş. Kolluk kuvvetleri iddialar üzerine harekete geçmiş ve hekimin geçmişte ameliyat ettiği diğer hastalarla da iletişime geçerek ifadelere başvurmuş.
Şimdi sorulması gereken sorular şunlar: ?
Vicdanı Susturan Menfaat
Son yıllarda “bıçak parası” adı altında sağlık hizmetlerinde yaşanan bu tür olaylara dair şikayetlerin arttığı biliniyor. Özellikle cerrahi branşlarda çalışan bazı hekimlerin bu tür etik dışı taleplerle hastaları mağdur ettiği söyleniyor. Hatta altın talep edenlerin olduğu iddiaları bile dile getiriliyor. Yaklaşık 20 gün önce, başka bir hastanede benzer bir olay yaşanmış ve bir hekim “irtikap” suçundan tutuklanmıştı.
Bir diğer önemli iddia ise parası olan hastaların hemen ameliyat edildiği, parası olmayanların ise aylar sonrasına gün verilmesidir. Sağlık sisteminde böyle bir ayrımın kabul edilemez olduğu açık.
Kültür ve Vicdan Meselesi
Bu tür olaylar bize sadece sağlık sistemindeki sorunları değil, toplumun genelinde yaşanan ahlaki erozyonu da gösteriyor. Örf ve adetlerimizden, kültürümüzden, vicdanımızdan uzaklaşıyoruz. Peki, bu bozulmayı tersine çevirmek için ne yapmalıyız? Özümüze dönmek için nasıl bir yol izlemeliyiz?
Belki de bu soruların cevabını bulmadan önce, şikayet eden, sorgulayan ve yanlışın karşısında duran bir toplum olmayı öğrenmeliyiz. Menfaat konuşunca vicdanın susmasına izin vermemek, bu düzenin ilk adımı olabilir.
Unutmayalım, sağlık sistemine güven bir toplumun en önemli yapı taşlarından biridir. Bu güveni zedeleyen her olay, toplumun huzurunu ve dayanışmasını da yaralar. Yetkililerin bu iddiaları ciddiyetle ele alması, adaleti sağlaması ve bu tür olayların tekrarını önlemesi hepimizin ortak beklentisidir.