“Türkler dinlerinin gereği doğaya saygı duyardı. Onlar için ateş, hava, su ve toprak önemliydi. Fakat Türklerde önemli bir element daha vardı. Ağaç Elementi. Türk kozmoloji düşüncesinde Ağaç, element olarak kabul edilmiş ve 5. Unsur olarak yerini almıştır.
Türkler ormanın “Ruhu” olduğuna inanır. Orman Ruhu tüm canlıları korur. Bu düşünceye animizm adı verilir. Yani Türklere göre; yaratılan her şeyin bir ruhu vardır. Gök Tanrı adı verilen ve Batıni yani bilinmeyen ve görünmeyen Tanrının, Zahiri görünümleri elbette yarattığı her şeydi. Bu yüzden Türkler, yaratılan her şeyde Tanrının ruhu olduğuna inanırdı. Türkler Ormana girip hayvan avlayacakların da, Tayga adı verilen Orman Ruhundan bile izin alırdı. Boş yere hayvan öldürülmezdi. Aynı şekilde bir ağacı kesmek zorunda kalırlarsa yine bu ruhtan izin alınırdı. Orman tüm canlıları ile bir bütün ve kutsaldı.
Türkler için Ormanı oluşturan ağaçlar, Gök Tanrının kapısı sayılan Kutup Yıldızı ile bağlantılı kozmik yollardı. Bu kozmik yollara zarar vermek Tanrı ile insan arasındaki iletişimin yok olması demekti. Bu yüzden Türkler Orman’a “KORULUK” adını verir. Hem Ormanı hem de Orman içinde yaşayan hayvanları koruyan Orman Ruhu’nu kastederler. Orman Ruhu bu hayvanları korur gözetir. Bunun dışında KORULUK adı elbette insanlara da bir mesaj verir. Ağacın hayvanın ve tüm doğanın bir sahibi olduğu, onların bu sahip tarafından korunduğu, ama Gök Tanrının gölgesi olan İnsanlarında Ormanı, Hayvanı ve tüm doğayı koruması gerektiği mesajını da verir.
Eski Türkler Geyiklerin gezdiği Ormana da “KORULUK” adını vermiştir. Çünkü Türk Kağanlar bu geyiklerin avlanmasını yasaklamış ve bu korunaklı ormanlarda geyikleri koruma altına almışlardır. Türkçedeki “SIĞIN GEYİK” tabiri de buradan gelir. Kağanlar geyikler için sığınaklı ormanlar hazırlamışlardır.
Umarım atalarımızdan gelen bu kadim geleneksel bilgileri yeterince anlayabilir, Tanrının sessiz yaratıkları olan ağaçları, hayvanları, -Tanrının kendisinden onlara ruh üflediğini unutmayarak – KORUYABİLİRİZ…”
Şeref Kocakaya