Şeref Kocakaya’dan Türkiye’yi hedef alan Kıbrıslı vekile tepki
Dünya Avşarlar Derneği Genel Başkanı Şeref Kocakaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi’nde konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya‘nın, Türkiye’yi hedef alan sözlerine karşılık açıklamada bulundu.
Aynı konuşmayı ve aynı üslup ile 2018 yılının başlarında yavru vatan K.K.T.C. Meclisi’nde “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları ile yine aynı tarihlerde Türkiye’nin Suriye de sınır güvenliğini koruması adına yapmış olduğu “Zeytin Dalı Harekatına” karşı eleştirilerde bulunarak yine 3 gün önce yaptığı açıklama gibi direkt olarak kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını hedef almıştır.
Doğuş Derya, 6 Ekim’de yaptığı konuşmada açık olarak 2 bölgeli federal yapıyı savunurken Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadaki varlığını sorgulayıp ve tıpkı Yunanistan gibi Türkiye’nin garantörlüğünü hiçe sayarcasına işgalci olduğu üslubuyla konuşmalarına devam etti.
“Birileri milliyetçilik yarışına girdi diye, bu ülkenin evlatlarının geleceği ortadan kalkıyor” gibi bilinçsiz sözler ile Türkiye’ye ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na “militaristsiniz” demiştir.
Siz politikacılar tarih ile ilgili yargı ve karar vermeyi kendinize bir hak olarak görüyorsunuz. Lakin sizin gördüğünüz tarih gerçeklerden çok uzak bir tarihtir. Sizin gördüğünüz tarih Türklerin ve Rumların İngiliz kontrolünde yaşadığı tarihtir. Bu hayal ettiğiniz tarihe istinaden Rumlar ile birleşmeyi düşünüyorsunuz. Benim fikrimce bunu sadece popülarite ve azınlık olmayı kabullenip Avrupa şartlarında yaşama arzusu için yapmayı hedefliyorsunuz.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana ne zaman militarist bir tavır sergilemiştir? Tam aksine defalarca örnek niteliğinde dış siyaset politikaları sergilemiştir ki bunların en büyük örneklerinden birisi ise 1960-70’li yıllarda Demirel ve Erbakan-Ecevit hükümetleri zamanında yaşanmıştır. Sizin bu tavrınız Kıbrıslı Türkler için olağanüstü mücadele eden Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit ve Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasetçilerimize hakarettir. İç politika veya ekonomi gibi konularda bu tavrınızı sergileyebilirsiniz fakat bu birleşme tavrınız tamamen saygısızlıktır.
Asıl tarihe beraber bakalım isterseniz. 21 Aralık 1963 kanlı noel katliamı. Küçükkaymaklı’daki toplu mezarlar. 3 gün süren işkence de şehit olan Plt. Yzb. Cengiz Topel. Küvet katliamı. Erenköy direnişi. Yüzlerce şehit mücahit, şehit mehmetçik ağabeylerimiz ve amcalarımız. Siz ve sizin örnek olduğunuz nesil sadece daha iyi şartlarda yaşamak ve Avrupa popülerliği adına bütün geçmişi unutuyorsunuz. Bir de bu tutumunuzu hala yaşayan kahraman mücahitlere bir sorun isterseniz. Ailesinden şehit olan büyüklerinize bir sorun.
ABD 2 hafta önce yalnızca Rum tarafında silah ambargosunu kaldırdı. Silah ambargosunu kaldıran aynı ABD bu kez Rum tarafında vekilleri ve devlet görevlilerine silah eğitimi vermeye başladı. İsrail-Yunanistan ise bölgede ortak tadbikat alma kararı duyumları gelmekte. Türkiye’nin her şeye rağmen Doğu Akdeniz’de ki rezervler de hak sahibi olabilmesi adına K.K.T.C.‘nin tanınması için elinden geleni yapması ve ABD’nin Rum kısmına desteklediği bu silahlanmaya karşılık Türkiye’nin “Biz de gerekli silah önlemlerini alacağız” demesi, sizin nezdiniz de “militarist” oluyor.
Sizin söylediğiniz gibi Türkiye’nin garantörlük haklarından vazgeçerek aradan çekildiğini varsayalım. Peki, bu süreçten sonra siz tam olarak neye güveniyorsunuz?
1968 de Rum isyanına karşılık adanın tamamını elinde tutamayacağını anladıktan hemen sonra adadan 2 tane büyük üs alıp ve daha sonra “bu benim kavgam değil” politikası uygulayarak, Yunanistan’ın gayriresmi olarak destekleyip finanse ettiği EOKA adlı terör örgütünün Kıbrıslı Türklere soykırım yapmasına müsaade eden İngiltere’ye mi güveneceksiniz?
Veya Erenköy’de binlerce Yunan askerine karşı direnen 450-550 kadar mücahite katliam yapılmasına müsaade ederek aradan çekilen BM Barış Gücü’ne mi güveneceksiniz?
Yoksa savaşa karşı dediğiniz ve 3 ay içerisin de defalarca radar uçaklarımıza radar kilit atıp, antlaşma gereği Türkiye sınırında ki silahlanmaması gereken adaları silahlandıran Yunanistan’a mı güveneceksiniz?
K.K.T.C. Cumhurbaşkanı sn. Ersin TATAR’ın duruşunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için attığı politik adımları takdir ediyor ve yavru vatan Kıbrıs’ın istikbali ve tanınması hususunda gelişmelerin bir an önce olumlu olarak sonuçlanmasını temenni ediyoruz.