Neden Yapıyorsun Ki?
Bazı sorular insanın canını acıtır. Ne gibi mi? Mesela, elini taşın altına koyup bir şeyler yapmaya çalışan insana, hiçbir katkı sunmayanların “Neden yapıyorsun bunu? Boş yere enerji ve emek harcamanın anlamı ne? Âlemin akıllısı sen misin?” diye sormaları gibi. Bu tür sorulara, mesele basit bir işgüzârlık olduğunda belki hoşgörüyle yaklaşılır, unutulur gider. Ama konu devlet için yapılan işlerse, işin rengi değişir.
Düşünün: Bir ülke, denizlerden, karalardan ve havadan gelecek tehlikelere karşı hazırlık yapıyor. Teknoloji geliştiriyor, savunma sanayisini güçlendiriyor. Bunun amacı açık: Bu vatanı ve milleti korumak. Ama bazıları kalkıp “Kim saldıracak bize? Niye bu kadar harcama yapıyorsunuz?” diye soruyor. Sanki komşularımızın tamamı dostmuş, geçmişte hiç tehdit yaşamamışız gibi…
Tarihin acı derslerini unutan bu zihniyet, geleceği düşünmeksizin yapılan her adımı sorguluyor. Oysa milletin hafızasında bu soruların cevabı var. Bölgesinde huzur ve güven isteyen bir ülkenin kendi teknolojisini geliştirmesi, savunmasını güçlendirmesi lüks değil, zorunluluktur.
Savunma Sanayii: Geçmişten Gelen Yük ve Geleceğe Açılan Kapı
Bir zamanlar ASELSAN mühendislerinin geliştirdiği cep telefonları bile piyasaya sürülemedi. Çünkü o dönem, yerli üretimin önüne set çekmeyi görev edinmiş bir zihniyet vardı. O gün yapılmayanların, engellenen projelerin, harcanan insan kaynağının hesabını kim verdi? Yıllarca Türkiye’nin millî projeleri neden durduruldu, kimler durdurdu? Bu soruların yanıtını aramak yerine, bugün yapılanları sorgulayanlara ne denebilir?
Savunma sanayiine yapılan yatırımlar ekonomik sorunların sebebiymiş gibi gösteriliyor. Oysa asıl sorun, terör nedeniyle yıllardır harcanan milyarlarca dolardı. Bugün bu yatırımlar sayesinde Türkiye, terörle mücadelede çok daha etkin bir noktaya geldi. SİHA’ları gemilerin üzerine koymak fikrine bile dudak bükenlere ne anlatabilirsiniz? Onların anlamadığı şey, bu milletin iradesinin artık engellenemez olduğudur.
Devlet Aklı ve Bürokratik Engeller
Geçmişte “Devlet aklı” diye bürokratik oligarşi yutturuldu bize. Halkın iradesiyle uyuşmayan kararlar, kalkınmayı baltalayan engeller hep bu bahaneyle meşrulaştırıldı. Oysa gerçek devlet aklı, milletin ortak irfanından beslenir. Türk milletinin iradesini hiçe sayanların dönemi kapanmıştır. Bugün Türkiye, savunma sanayiinde adım adım bir devrim gerçekleştirmektedir. Ve bu devrim, sadece Türk milletinin değil, tüm Türk-İslam dünyasının umududur.
Neden Yapıyoruz?
Evet, bazıları hâlâ soruyor: “Neden yapıyorsunuz ki? Başınızı göğe mi değdireceksiniz?”
Cevap net: Bu milletin başını eğdirmemek için yapıyoruz! Bu ülkeyi güçlü, bağımsız ve adil bir geleceğe taşımak için yapıyoruz! Uçağı, helikopteri, SİHA’sı, tankı, tüfeği, kurşunu ve daha fazlasını üretmek; bu toprakların hakkını savunmaktır.
“Neden yapıyorsunuz?” diye soranlara verilecek en güzel cevap, susmaktır. Çünkü bu sorunun niyetini anlamak zor değildir. Ama bir şey açık: Türk devleti, hür ve bağımsızdır. Türk milleti, iradesini hiçe sayanlara karşı dimdik durmaya devam edecektir.
Unutmayalım: Bu devlet bilgedir ve bu devlet babadır.
Yapmaya devam edeceğiz. Çünkü başka bir yol yok!
Buse Yılmaz