Avrupa Birliği Üyeliği: Türkiye’nin Stratejik Hedefi
Türkiye için Avrupa Birliği (AB) üyeliği, uzun yıllardır stratejik bir hedef olmaya devam ediyor. Üyeliğin sadece Türkiye’ye değil, Avrupa Birliği’ne de önemli katkılar sağlayacağı açık bir gerçektir.
Özellikle son dönemdeki gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel ve küresel dinamiklerde kilit bir aktör olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile gerçekleştirilen son görüşme, iki taraf arasındaki ilişkileri canlandırmak için önemli bir fırsat sundu. Türkiye, üyelik sürecini yeniden ivmelendirmek için kararlı bir irade sergilerken, AB’den de yeni ve kapsayıcı bir vizyon beklediğini açıkça dile getirdi.
Türkiye’nin Beklentileri
Türkiye, ortak çıkarların bazı AB üye ülkelerinin dar siyasi hesaplarına esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurgulamıştır. Bu bağlamda, ilişkilerdeki temel kısıtlamaların kaldırılması ve yapıcı bir diyalog ortamının tesis edilmesi öncelikli hedeflerdir. Türkiye’nin özellikle şu alanlarda ilerleme beklentisi vardır:
• Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi: Ticaret hacmini artıracak ve ekonomik iş birliğini güçlendirecek bu adım, her iki taraf için de büyük önem taşımaktadır.
• Vize Serbestisi ve Vize Süreçlerinin Kolaylaştırılması: Türk vatandaşlarının Avrupa’da serbest dolaşımı, Türkiye-AB ilişkilerinin güçlü bir göstergesi olacaktır.
• Askıya Alınan Diyalogların Canlandırılması: Özellikle yüksek düzeyli toplantılar, tarafların daha sık bir araya gelerek çözüm odaklı adımlar atmasına imkan tanıyacaktır.
Ortak İradenin Gücü
Türkiye, aday ülke olarak AB ile daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişki kurma iradesine sahiptir. Ancak bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için Avrupa Birliği tarafının da aynı kararlılığı sergilemesi gerekmektedir. Sayın Von der Leyen’in bu iradeyi göstereceğine dair inanç, görüşmelerin olumlu bir atmosferde geçtiğinin işaretidir.
Türkiye-AB Zirvesi İhtiyacı
İki gün sonra yapılacak olan AB zirvesinde, ilişkilerin güçlenmesi adına somut kararlar alınması kritik bir öneme sahiptir. Bunun ardından Türkiye-AB zirvesinin gerçekleştirilmesi, ilişkileri hak ettiği seviyeye taşıyacak önemli bir adım olacaktır.
Türkiye ve Avrupa Birliği’nin karşılıklı çıkarlar doğrultusunda daha güçlü bir iş birliği tesis edeceği bir gelecek mümkündür. Bu bağlamda, her iki tarafın da ortak hedeflere ulaşmak için gerekli adımları atması büyük önem taşımaktadır.
Mehmet Açık