Gazetecilik Yine Suç Oldu: Basın Özgürlüğüne Bir Darbe Daha!
Karar Partisi Genel Başkanı Yaşar Aydın, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik artan baskıları ve gazetecilere yönelik tutuklamaları sert bir dille eleştirdi.
“Basın özgürlüğüne bir darbe daha!” başlıklı açıklamasında, gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamaların, hukuk devleti ve demokrasi ilkelerine ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Son dönemde gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanması gibi olayların giderek arttığını belirten Aydın , bu durumun hukukun sopa olarak kullanıldığı bir korku iklimi yarattığını ifade etti. Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğünün sistematik şekilde ihlal edildiğini söyleyen Aydın, yetkililere bu duruma son verme çağrısında bulundu.
Basın Özgürlüğü Tehdit Altında
Yaşar Aydın, 22 Aralık’tan bu yana Türkiye’de toplam 15 gazetecinin tutuklandığını ve birçok gazetecinin de gözaltına alındığını açıkladı.
Son olarak, bilirkişi soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteciler hakkında şu bilgileri paylaştı:
• Barış Pehlivan (Gazeteci)
• Kürşad Oğuz (Program Müdürü)
• Serhan Asker (Halk TV Sorumlu Müdürü)
• Seda Selek (Program Sunucusu)
Bu isimler hakkında adli kontrol kararı verildiğini belirten Aydın, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın ise tutuklandığını ifade etti. Gazetecilerin, mesleklerini icra ettikleri için cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Aydın, bunun basın özgürlüğüne büyük bir darbe anlamına geldiğini söyledi.
“Gazetecilik Suç Olarak Görülüyor”
Karar Partisi lideri Yaşar Aydın, Türkiye’de gazetecilerin mesleklerini icra ettikleri için hedef alındığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Gazetecilik yine suç olmuştur. Basın özgürlüğüne bir kez daha darbe yapılmıştır. Hukuk sopa olarak kullanılarak yaratılmaya çalışılan korku iklimi, hukuka ve demokrasiye aykırıdır.”
Ayrıca, habere konu olan kişilere söz hakkı vermenin gazeteciliğin en temel ilkelerinden biri olduğunu hatırlatan Aydın, gazetecilerin gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının basın tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.
“Halkın Haber Alma Hakkı Elinden Alınıyor”
Yaşar Aydın, medya faaliyetlerinin halkın haber alma hakkını sağlamada kritik bir rol oynadığını ve bu hakkın kısıtlanmasının ifade özgürlüğünü de yok ettiğini belirtti.
“Sadece halkın haber alma hakkı elinden alınmıyor, aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğü de yok ediliyor.”
Aydın, özgür basının demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu ve basın özgürlüğüne yönelik her türlü baskının toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Bu baskıların artık son bulmasını istiyoruz” dedi.
“Basın Özgürlüğünü Korkusuzca Savunmaya Devam Edeceğiz”
Açıklamasının sonunda tutuklu gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunan Yaşar Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Hiçbir baskıya boyun eğmeden, korkmadan basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Tutuklu meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını ve basın üzerindeki baskının sona ermesini talep ediyoruz.”
Basın özgürlüğünün giderek daha fazla tehdit altında olduğu Türkiye’de, gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanması, demokratik değerler açısından büyük bir endişe yaratıyor. Özgür basının susturulması, sadece gazetecileri değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkını da doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı mücadele etmek, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olarak görülüyor.
Haber/Mehmet Açık