Türkiye’nin Bölgesel Misyonu ve Stratejik Vizyonu
Son dönemde başta Suriye olmak üzere bölgemizde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin sadece coğrafi sınırlarından ibaret olmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin, tarih ve millet bilinciyle hareket eden bir ülke olarak, ufkunu 782 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle sınırlı tutamayacağı vurgulanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, Türk milleti tarihin kendisine yüklediği misyonu görerek ve kabul ederek hareket etmek zorundadır. Bu misyon, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte bir vizyonla hareket etmeyi gerektiriyor. Libya’dan Somali’ye, Suriye’den diğer bölgelere kadar Türkiye’nin aktif dış politikasına yönelik eleştirilerin, bu geniş vizyonu anlamaktan uzak kişilere ait olduğu belirtiliyor.
Son 22 yılda Türkiye’nin yaşadığı büyük değişim ve ilerlemenin, bu politikaların temelini oluşturduğu ve bunun farkında olmayanların olayları anlamakta zorlandığı ifade ediliyor. Türkiye’nin başarılarını takdir edemeyen ve yalnızca eleştirel bir tutum takınan çevrelere yönelik, “Onlarla vakit kaybetmeyeceğiz; biz hedeflerimize odaklanacağız” mesajı dikkat çekiyor.
Bu yaklaşım, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel ölçekte daha etkin bir aktör olma kararlılığını ortaya koyarken, bu stratejik vizyonun ülkenin geleceği açısından kritik önemde olduğu vurgulanıyor.(GHA)