Umut ve Çaba Tohumları
Hayatta hepimiz zaman zaman bir şeylerin imkânsız göründüğünü, çabalarımızın boşa gideceğini düşündüğümüz anlar yaşarız. Belki de bu yüzden bazen başlamaktan bile korkarız. Oysa farkında olmadan attığımız küçük adımlar, başkalarının hayatında büyük değişimlere neden olabilir.
Yukarıdaki hikâyede, yaşlı kadının pencereden attığı çiçek tohumları, umutla ve sabırla yapılan küçük ama anlamlı bir hareketin ne denli etkili olabileceğini gösteriyor. O, belki asla görmeyeceği çiçeklerin tohumu için çabaladı, ama o çiçekler sadece yolları değil, insanların kalplerini de güzelleştirdi.
Çoğu zaman bir işi başarmanın ilk adımı, “ya olmazsa” korkusunu bir kenara bırakmaktan geçer. Hayallerimizin, umutlarımızın gerçekleşmesi için öncelikle onlara inanmalı ve elimizden geleni yapmalıyız. Elbet yollar engebeli olabilir, çabalarımızın hemen karşılığını alamayabiliriz, ama tıpkı o yaşlı kadının dediği gibi, yağmurlu günler gelecek elbet.
Hayatta anlamlı ve kalıcı bir şeyler bırakmak istiyorsak, her şeyin mükemmel olmasını beklemek yerine, harekete geçmeliyiz. Çünkü asıl mutluluk, başkalarının yüzünde bir tebessüm oluşturabilmek ve dünyaya güzellik katabilmektir.
Bu hikâye, hepimize umudu kaybetmememiz gerektiğini hatırlatıyor. Hayat, çabalarımızın karşılığını mutlaka verir. Bazen bu, bir çocuğun çiçeklere bakarken duyduğu sevinç olur; bazen de başka bir insanın yüreğinde yeşeren bir umut.
Unutmayalım: Umut, attığımız her tohumla yeşerir, çiçek açar ve yaşamı güzelleştirir.
Güzel, güneşli, çiçeklerle dolu günlere…
Fatih Küpeli