VAHAP SEÇER, BELEDİYE BAŞKANLARINA MERSİN ÖRNEĞİNİ ANLATTI: “BARIŞ HAREKETİNE ÖNCÜLÜK EDEBİLİRİZ”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Barış ve İş Birliği Belediye Başkanları Toplantısında Mersin’in göç, doğal afetler ve pandemi döneminde uluslararası kurumlarla birlikte yaptığı çalışmaları anlattı. Mersin’de uyguladıkları “kabul edici ve kapsayıcı dilin” barış iklimine ve iş birliğine yaptığı katkıya işaret eden Başkan Seçer, “Yerel yönetimler olarak bizler barışı sadece hayal eden değil somut adımlarla inşa eden aktörleriz. Şehirlerimiz kültürel zenginliklerini, ortak enerjisini birleştirerek küresel bir barış hareketine öncülük edebiliriz” dedi.
SEÇER, MERSİN’İN DENEYİMLERİNİ ANLATTI
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun girişimleriyle İstanbul’da düzenlenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika Barış ve İş Birliği Belediye Başkanları Toplantısı Türkiye’den ve büyük kısmı komşu ülkeler olmak üzere farklı ülkelerden belediye başkanlarını bir araya getirdi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de toplantıda Mersin’in başta Suriyeli mülteci göçü olmak üzere sorun alanlarına getirdiği çözümleri, uluslararası iş birliklerini ve kentte 6 yıldır hâkim kıldıkları barış dilini anlattı.
“BARIŞ DİLİNİ ÖNE ÇIKARMAK MÜMKÜN”
Başkan Seçer, “Bugün burada Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan insani krizlere ve çatışmalara barış odaklı bir yaklaşım geliştirme ihtiyacından hareketle bir araya geldik. Bölge ne yazık ki uzun zamandır savaş, göç, çevre sorunları, afetler, pandemi, ekonomik zorluklar ve toplumsal bölünmelerle sınanıyor. Ancak böylesine zor bir ortamda dahi barış dilini ön plana çıkarmak, dayanışmayı artırmak ve geleceği iş birliği ile inşa etmek mümkün” dedi.
“YEREL YÖNETİMLER KRİTİK ÖNEME SAHİP”
Yerel yönetimlerin topluma en yakın kurumlar olduğuna dikkat çeken Başkan Seçer, “Çeşitliliğe dayalı toplumsal yapıları iyi yönetme kapasiteleri, hızlı çözüm yetenekleri ve halkın ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan yapılar oldukları için barış ve iş birliği süreçlerin öncü olabilirler. Barışın inşasında toplumsal diyalog mekanizmalarının kurulmasından kriz yönetimine kadar geniş bir alanda yol alabilirler. Şehir diploması ile de bu süreçlerin ve deneyimlerin uluslararası arenaya taşınmasını da pekâlâ sağlayabilirler. Yerel yönetimlerin başkan ve yöneticilerinin tüm bu süreçlerde aktif bir rol belirlemesi ve irade ortaya koymasının hem bölgesel hem de küresel ölçekte kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“KAPSAYICI VE BARIŞÇIŞ BİR TOPLUM İNŞA EDİYORUZ”
Başkan Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizi sadece bir yerel yönetim olarak değil aynı zamanda Akdeniz havzasında barış ve dayanışmanın öncüsü olarak konumlandırıyoruz. Mersin tarih boyunca göçle kurulan bir göçmen kentidir. Bunun sağladığı dinamizmle ticaretin, kültürel çeşitliliğin ve iş birliğinin sembolüdür. Bugün de bu mirası geleceğe taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her adımımızda daha kapsayıcı ve barışçıl bir toplum inşa etme vizyonuyla hareket ediyoruz. Çok kültürlü ve katmanlı bir şehir olan Mersin’de uyguladığımız kabul edici ve kapsayıcı bir dil kullanımının ve politika üretmenin barış iklimini korumada ve iş birliği yapmadaki önemini bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.
“BARIŞI ZATEN HAYAL EDEN DEĞİL, İNŞA EDEN AKTÖRLERİZ”
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak uluslararası kuruluşlarla yürüttükleri iş birlikleri, sosyal uyum projeleri ve kültürel organizasyonların barış ve dayanışmanın güçlendirilmesine çok önemli katkılar sunduğunu belirten Başkan Seçer, “Birçok finans kurumuyla iletişim kurarak sağladığımız deprem ve mülteci paketlerinden faydalanarak hayata geçirdiğimiz hizmet ve yatırımlar, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler iş birliğiyle yürütülen projeler, kardeş şehir protokolleri, uluslararası spor organizasyonları bunlardan birkaçı.
Mersin çok kültürlü ve çok katmanlı bir kent. Biz bu çok kültürlülüğü zenginlik olarak görüp sosyokültürel ve sportif etkinliklerle kültürler arası barışı ve iş birliğini tesis ediyoruz. Suriye krizi sonrası Mersin’e gelen göç dalgasının ardından sosyal uyumu destekleyici pek çok çalışmayı hayata geçirdik ve hak temelli bir anlayışla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bölgemiz zorluklarla mücadele ediyor. Şehirlerimiz de bu zorlukları yaşıyor. Mersin de kendi payına düşen sıkıntıları yaşadı. Ancak bu şehir her zaman dirençli olmanın ve umutlu olmanın ne olduğunu gösterdi.
Yerel yönetimler olarak bizler barışı sadece hayal eden değil somut adımlarla inşa eden aktörleriz. Şehirlerimiz kültürel zenginliklerini, ortak enerjisini birleştirerek küresel bir barış hareketine öncülük edebiliriz. Karşılaştığımız tüm sıkıntılara rağmen buradayız, birlikteyiz ve ayaktayız. Sadece zorlukları değil fırsatları da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber/Muharrem Çağatay/Mersin