“Vekillik ve Gerçekler”
Mehmet Açık
Milletvekili olmak, özellikle günümüzde, bir meslekten çok cazibeli bir statüye dönüşmüş durumda. İnsanların bu mevkiye erişebilmek için neden bu kadar mücadele ettiklerini anlamak için bazı gerçeklere bakmak yeterli.
Mazbatanızı alıp yemin ettiğinizde artık sadece milletin vekili değil, aynı zamanda birçok ayrıcalığın da sahibi oluyorsunuz.
Milletvekilliğinin Sağladığı Ayrıcalıklar
Öncelikle, vekillik sürecinizle sınırlı kalmayan bir sağlık güvencesine sahip oluyorsunuz. Siz ve aileniz, ömür boyu istediğiniz doktora, istediğiniz hastaneye gidip tedavi olabilirsiniz. Üstelik bu masraflar devlet tarafından karşılanıyor. Bunun yanı sıra, dokunulmazlık zırhı da cabası! Mecliste ya da sokakta dilediğiniz her şeyi söyleme özgürlüğünüz var. Bu dokunulmazlık, sorumluluk duygusunu artırmak yerine ne yazık ki çoğu zaman gücü suistimal etme riskini doğuruyor.
Yemin Metni ve Gerçekler
Milletvekilleri, görevlerine başlamadan önce oldukça anlamlı ve sorumluluk dolu bir yemin ederler:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…”
Ancak ne yazık ki, bu yemini ederek göreve başlayan vekiller, koltuğa oturur oturmaz bu sözleri çoğu zaman unutur. Partiler üstü bir gerçeklik bu! Hangi partiye mensup olduklarından bağımsız olarak, kişisel çıkarlarını korumakta büyük bir uyum gösterirler. Mecliste kendileriyle ilgili konular gündeme geldiğinde, bütün eller hızla havaya kalkar ve dakikalar içinde karar alınır.
Sonuç: Halk Üzgün, Vekiller Mutlu
Bu çelişki, toplumda büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Vatandaşın temel hakları, refahı ve geleceği için mücadele etmesi gereken vekiller, çoğu zaman kendi ayrıcalıklarını artırmaya odaklanıyor. Halk geçim sıkıntısıyla, adalet arayışıyla mücadele ederken, vekiller rahat bir hayat sürüyor.
Bu noktada sormak gerek: Milletvekili olmak bir hizmet görevi mi, yoksa bir statü arayışı mı? Halk, gerçek temsilcilerini görmek istiyor; koltuğa oturduğunda verdiği yemini unutmayan, halkın çıkarlarını her şeyin önüne koyan vekiller arıyor. Aksi takdirde, “vatandaş üzgün, vekiller mutlu” döngüsü sürmeye devam edecek gibi görünüyor.