Ortadoğu, yüzyıllardır savaşların, çıkar hesaplarının ve mezhep çatışmalarının gölgesinde yaşayan milyonlarca insanın kaderine sahne oluyor.
Devletler, küresel güçler ve ideolojik gruplar kendi ajandalarına göre pozisyon alırken, asıl bedeli yine masum halk ödüyor.
Bugün de aynı tabloyu Suriye’de görüyoruz. İsrail, Şam’a kadar ilerlerken tepki vermeyen cihatçı gruplar, Lazkiye’de Alevilere yönelik saldırılar düzenleyerek masum insanları katlediyor.
Bu çifte standardı sorgulamak zorundayız. Mazlumun dini, mezhebi, etnik kimliği ya da siyasi görüşü olmaz. Adaletin terazisini bir tarafa eğmek, yalnızca zulmün devam etmesine hizmet eder. Eğer bugün Suriye’deki mazlumlar Lazkiye’de bombalar altında can veriyorsa, onların yanında durmak hem ahlaki hem de insani bir zorunluluktur.
Mazlumu Seçmek Adalet Değildir
Ne yazık ki günümüzde birçok kişi, zulme uğrayanları seçerek, kendi ideolojisine, inancına veya siyasi görüşüne yakın olanları sahiplenirken, diğerlerini görmezden geliyor. Ancak bu yaklaşım adaletten sapmadır. Zulüm, kimden gelirse gelsin, kime karşı işlenirse işlensin, zulümdür. Eğer bir yerde kan dökülüyorsa, eğer bir toplum sırf mezhebi veya etnik kimliği nedeniyle hedef alınıyorsa, orada insanlık suçları işleniyor demektir.
Filistin’de İsrail zulmüne karşı ses yükseltip, Suriye’de Alevilere yönelik saldırılara susanlar, aslında adaletin değil, kendi siyasi veya mezhepsel çıkarlarının peşinde olanlardır. Oysa adalet, herkes için savunulmadığında anlamını kaybeder. Güncel Haber Ajansı olarak biz bu ikiyüzlülüğü reddediyoruz.
Ortadoğu’da Mezhepçi Siyaset Kime Hizmet Ediyor?
Ortadoğu’da yıllardır süren kaosun ana dinamiklerinden biri, mezhepçi siyaset anlayışıdır. Küresel güçler ve bölgesel aktörler, halkları bir araya getirecek politikalar üretmek yerine, mezhep farklılıklarını birer silah olarak kullanmayı tercih ediyor. Bugün Suriye’de yaşananlar bunun en açık göstergesidir. Bir yanda İsrail’in genişlemeci politikaları, diğer yanda ise “cihat” adı altında terör gruplarının yürüttüğü mezhep temelli katliamlar var.
İsrail, Golan Tepeleri’nden başlayarak Suriye’nin iç bölgelerine kadar ilerlerken ses çıkarmayanlar, sözde “cihat” söylemiyle Lazkiye’de masum insanları hedef alıyor. Bu durum, mezhepçi savaşın ve çifte standardın ne boyuta ulaştığını açıkça gösteriyor.
Güncel Haber Ajansı Olarak Tarafımız Belli: Adalet ve Vicdan
Bizler, güçlüden yana değil, haklıdan yana olmayı ilke edindik. Mazlumun kim olduğuna bakmaksızın, her zaman ve her yerde haksızlığa karşı duracağız.
Bugün Suriye’de Aleviler hedef alınıyorsa, biz onların sesi olacağız. Dün Filistin’de İsrail zulmü karşısında nasıl sesimizi yükselttiysek, bugün de Lazkiye’de yaşanan insanlık suçlarına karşı susmayacağız. Çünkü adalet, bir gruba veya inanca mahsus değil, evrensel bir değer olmalıdır.
Güncel Haber Ajansı olarak, doğruyu savunmaya ve mazlumun sesi olmaya devam edeceğiz. Zalim kim olursa olsun, zulmü kınamak ve mazlumun yanında olmak bizim temel görevimizdir. İnsanlık onuru, mezheplerden, siyasi görüşlerden ve etnik kimliklerden üstündür.
Zulmün kimliği olmaz; zulme susmak da en büyük suçtur…!
Mehmet Açık
📧 Her türlü soru ve geri bildiriminiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
